Son dönemlerde yaşanan piyasalardaki dalgalanmaların iş hayatına yansıyan iki karanlık yüzü oldu: Bunlardan birincisi talepte daralma, ikincisi ise nakit sıkışıklığı.
Türkiye’nin bugün yaşadığı şartlar, süreç açısından da, öncekilerden farklılık gösteriyor. Yaklaşık bir yıldır etkisini sürdüren paranın piyasalardan çekilmesi, bir algı biçimine dönüştü. Uzun süredir devam eden olağanüstü şartların yakın gelecekte de büyük bir değişiklik göstermeyeceği, artık çoğunluğun üzerinde hemfikir olduğu bir gerçek. Bu durumda, ekonominin oyuncuları mevcut koşullara uyum sağlayabildikleri, klasik yaklaşımların dışına çıkarak özgün çözümleri devreye sokabildikleri oranda ayakta kalabilecekler.
Öyle bir finansman yöntemi söyleyin ki, hem uzun, hem kısa vadeli olsun. Hem yatırım için, hem işletme giderleri için kullanılabilsin. Karşılığı, üretimle ödenebilsin. Üstelik maliyeti, diğerlerinin çok altında olsun: Barter sisteminden sözediyoruz. Geçmişi, adeta insanlık tarihi kadar eski, uygulaması bugünün ve geleceğin tüm ihtiyaçlarına yanıt verecek kadar modern bir finansman yönteminden. İşletmelerin karlılıklarını hedefledikleri düzeye çıkartabilmelerinin ön şartı, işletme maliyetlerinin en efektif biçimde karşılanmasını sağlayacak geliri elde edebilmektir. Bir başka deyişle, cironun önemli bir bölümü, işletme giderlerinin karşılanabilmesi için elde edilmek zorundadır. Ancak bunun üzerindeki kazançlar için, yeni yatırım, istihdam ile karlılık gündeme gelebilir. Makine parkından otomasyona ve insan kaynağına kadar her alandaki yatırımlar ise işletmenin büyümesi ve gelişmesini sağlar.
Barter sistemi, işletmelere sunduğu pazarlama ve tahsilat kolaylığı gibi çok sayıdaki önemli avantajın yanında, günümüzün en çağdaş ve en ucuz finansman modelidir. Barter Ortak Pazarı’na üye olan bir işletme, gider kaleminde yer alan hizmetten kırtasiyeye, ulaşımdan reklama kadar tüm ihtiyaçlarını, nakit bedel ödemeden sistemdeki farklı sektörlerdeki diğer üye işletmelerden karşılayabilir. Böylece sadece sembolik bir orandaki komisyon ödemesiyle, büyük bir nakdi harcamadan kurtulur. Sistemden satın aldığı mal ve hizmetlerin bedeline karşılık ise, kendi ürettiği mal ve hizmetleri sisteme sunar.
Bu mal ve hizmetlere ihtiyaç duyan diğer üyeler de, aynı işleyiş içinde gereksinimlerini karşılamış olur. Bu biçimde işletmeler, işletme giderleri için gerekli ciroyu nakdi olarak elde etmek için, özel bir çaba harcamadan, belki de olağan koşullarda erişemeyecekleri yeni pazarlara ulaşmış olurlar.
Aynı avantaj yatırım harcamaları için de geçerlidir. Sürekli işletme giderine konu alan girdilerin yanında, işletmenin üretim kapasite ve kalitesini yükseltecek her türlü yatırım, barter sistemi içinde aynı koşullar altında finanse edilebilir.
10 yıldır barter sistemini başarılı bir şekilde yürüten Yatırım Barter, birçok farklı sektörden 2000 üyeye ulaşmıştır. Barter Güven Havuzu’na üye işletmeler, sadece ürettikleri mal ve hizmetleri değil, varlıklarında yer alan değerleri de sisteme arz edebilme avantajına sahiptirler.